TÜRKİYE’de patlayan dolar ve euroyu dizginlemek için kur korumalı mevduat sistemi getirilmişti. Kısa adı KKM olan bu sistem ile dolar ve euro hesabı olanlar Türk lirası mevduat hesabına döndüklerinde kur koruması parası alıyorlar. Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugün köşesinden KKM’nin çılgın maliyetini açıkladı.
Kur korumalı mevduatın devreye girdiği günden bu yana geçen 10 ayda ödenen para tam 155 milyar lira olmuş. Fatih Altaylı bu paranın vatandaşın cebinden çıktığını belirterek “Kur korumalı mevduatın devreye girdiği günden bu yana geçen 10 ayda bankada parası olan “zenginlere” asgari ücretli dahil hepimizden alınan vergilerle ödenen miktar 155 milyar TL olmuş” diye yazdı.
Fatih Altaylı ‘kur koruma’ sisteminin uzatıldığını duyunca güldüğünü belirterek Türkiye’nin mazisindeki DÇM sistemini hatırlattı ve şunları yazdı:
-Sıkıysa uzatmasınlar. Bakın bakalım ne oluyor. 1960’ların sonunda Adalet Partisi iktidarı memlekete biraz döviz girsin diye Dövize Çevrilebilir Mevduat (DÇM) diye bir şey uydurmuştu. Ülkenin başına açtığı belayı temizlemek 20 yıl sürdü. 1980’lerde Özal’a kalmıştı bu DÇM pisliğini ortadan kaldırmak. Ve ülkedeki yüksek enflasyonun temel sebeplerinden biri idi. Çünkü aradaki farkı ödemek için sürekli para basmak zorunda kalıyordu kamu ve 1984 ile 1989 arası emisyon hacminin yaklaşık yüzde 50’si DÇM kaynaklı idi.
Turgut Özal, DÇM’lerden yakınırken “İnşallah gençlerimiz bundan ders alır. Bir daha böyle hesapsız kitapsız hatalar yaparak, gelecek nesilleri zor taşınan yük altına sokmaz. 84-89 arasında bu ödemeleri yapmasaydık aile başına herkese 1 milyon TL para ödeyebilirdik. 9 bin ilave okul, 900 orta boy fabrika, 500 hastane ve 4 bin km otoyol daha yapardık. 100 bin insan iş sahibi olabilirdi. İşte geçmişin hatalarının bir topluma ne kadara mal olduğunun basit bir bilançosu budur. 1970’li yıllarda o zaman kendilerini akıllı, uyanık sananlar böyle bir yol buldular. Tam 221 bankaya borçlandık ve Türkiye bunları ödeyemedi” demişti.
-Kur korumalı mevduatın devreye girdiği günden bu yana geçen 10 ayda bankada parası olan “zenginlere” asgari ücretli dahil hepimizden alınan vergilerle ödenen miktar 155 milyar TL olmuş.
Zenginlerin parasına sizin benim cebimden ödenen 10 aylık “gizli faiz” ile TOKİ’nin sosyal konutlarından 150 bin tanesi fakir fukaraya bedava verilebilirdi diyeyim siz anlayın. Ya da birkaç Çanakkale Köprüsü ve Osmangazi Köprüsü daha yapılırdı. 7 TOGG fabrikası daha kurulurdu.