Kadınların regl gibi özel durumları haricinde gelen akıntıların abdesti sakatlayıp sakatlamadığının öğrenilmesi için hadislere başvurulmaktadır. Fakat Peygamber Efendimizden bu yönde bize ulaşan bir bilgi bulunmamaktadır.
Kadınlarda Akıntı Abdesti ve Guslü Bozar mı?
Günümüzdeki tıbbi bilgiler ışığında kadın vücudundan gelen kokusuz ve beyaz renkteki akıntı, normal bir durum olarak görülmektedir. Bunun nedeni, bu akıntının rahimden değil, daha aşağıdan gelmesi olmaktadır. Temiz sayılan akıntı abdesti bozmadığı gibi çamaşıra bulaşması da namaz için herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Arınmak ve temizlenmek için alınan gusül abdestindeki temel amaç, hükmi kirlilikten kurtulmak olmaktadır. Cünüplük, adet dönemi ve lohusa durumunda, gusül abdestin alınması gerekmektedir.
Kadın genital bölge anatomisine göre idrar boşaltım kanalı, vajina ve anüs olmak üzere üç tane açıklığı bulunmaktadır. Kadınlardan lohusalık ve adet dönemlerinde kan geldiğinden abdest bozulurken, vajinadan gelen diğer akıntıların abdesti bozup bozmadığı ile ilgili herhangi bir delil mevcut olmamaktadır. Vajinadan gelen akıntının temiz olup olmadığına dair çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır.
Hanefi mezhebinde kadınların vajina bölgesinden gelen normal ıslaklıklar, insanların ağız ve burunlarından gelen akıntılar ile aynı şekilde değerlendirilmektedir. Bununla birlikte ıslaklığın temiz olması durumunda, kişilerin abdesti bozulmamaktadır. Lakin Hanefi mezhebinde insanların arka ve ön bölgelerinden çıkan dışkı, idrar ve gaz gibi durumlarda abdest zarar görmektedir. Bazı fıkıh kaynaklarında kadın erkek ayrımı yapılmaksızın önden ve arkadan gelen akıntıların abdesti bozduğu ifade etmektedir.
Beyaz, yoğun olmayan, şeffaf ve kokusuz akıntı, burun akıntısı ile aynı görünüme sahip olmaktadır. Bir hastalık neticesi olmayan bu akıntılar, uzvun tabii akıntısı olarak görülmektedir. Fakat akıllarda herhangi bir soru işareti ve şüphe olmaması için devamlı pamuk kullanımı ile akıntının iç çamaşıra etki etmesi önlenmektedir.
Kadınlarda Akıntı Namaza Engel mi?
İlmihallerde kadınlardan gelen vajinal akıntının iç çamaşır ile etki etmesi durumunda abdestin bozulacağı ifade edilmektedir. Ancak vajinal bölgeye uygulanan bir tampon, abdestin bozulmasını önlemektedir. Tıbbi açıdan yapılan açıklamalardaysa, vajinal bölgeyi nemli tutmak için akıntının gerekli olduğu ifade edilmektedir.
Kimi kadınlarda adet döngüsü bitmesine rağmen kahverengi akıntılar görülmektedir. Bu kahverengi akıntılar adetin devam ettiğini göstermekte olduğundan, namaz kılınması mümkün olmamaktadır. Adet döngüsü bittikten ve aradan 1 hafta geçmesine rağmen kahverengi akıntıların devam etmesi durumunda, bu lekeler özür kanı olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle kadınlar abdest alıp namazlarını kılabilmektedir.
Bazı kadınlarda adet olmadan önce de kahverengi akıntılara rastlanmaktadır. Bu akıntılar kan olmadığı için namaza engel teşkil edip etmeyeceği kafa karıştırmaktadır. Fakat adet öncesi görülen kahverengi akıntılar, adet döneminin başlangıcını ifade etmektedir. Abdestliyken kahverengi akıntılar meydana gelirse, abdest bozulmaktadır. Eski dönemlerde tıp bilgisinin yetersiz olmasından dolayı beyaz akıntı yanlış bir şekilde yorumlanmıştır.
Ön taraftan şehvet zevki olmadan sızan beyazımsı ve renksiz akıntı, namaz için herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Tıkama gibi yöntemler ile akıntı önlenemiyorsa, her namaz vakti abdest tazelenmesi gerekmektedir. Namaz sırasında iç çamaşırın lekelenme ihtimali yoksa namaz öncesi birikmiş beyaz lekeler temizlenmektedir. Ancak namaz sırasında tekrar lekeleneceği anlaşılıyorsa, özür kirlerinin temizlenmesine gerek bulunmamaktadır. Özür dışı pislik bulaşmışsa, temizlenmesi gerekmektedir.